Türk savunma sanayiinin öncü firmalarından STM, tasarımcısı ve ana yüklenicisi olduğu Türkiye’nin ilk milli hücumbotunun modelini Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025’te ilk kez kamuoyunun beğenisine sundu.
T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ile STM arasında imzalanan “Türk Tipi Hücumbot Projesi” kapsamında geliştirilen milli hücumbotun tasarım süreci tamamlandı. Projenin ilk gemisine yönelik inşa sözleşmesi 9 Eylül 2024 tarihinde imzalanırken, ilk sac kesimi ise 8 Temmuz 2025’te İstanbul’da gerçekleştirildi. Model ise STM tarafından IDEF 2025’te sergilenmeye başlandı.
“Türkiye artık kendi hücumbotunu tasarlayabiliyor”
STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, projenin önemine dikkat çekerek, “Ülkemizin ilk milli korvet projesi MİLGEM’den itibaren edindiğimiz deneyimle milli fırkateynimizi geliştirdik ve Donanmamıza teslim ettik. Aynı anlayışla, 2020 yılında imzaladığımız sözleşmeyle milli hücumbot projesine başladık. Savunma Sanayii Başkanlığımız ve Deniz Kuvvetlerimizle birlikte yürüttüğümüz yoğun tasarım süreci sonucunda, tasarımcı ve ana yüklenici olarak ilk geminin inşasına başladık” dedi.
Güleryüz, “IDEF 2025’te sergilediğimiz bu model, artık Türkiye’nin sadece dışa bağımlılığı sona erdirmekle kalmayıp, kendi hücumbotunu da özgün olarak tasarlayıp inşa edebilecek seviyeye ulaştığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Milli hücumbotun, Türk Deniz Kuvvetleri’nin ihtiyaçlarına uygun olarak yüksek sürat, gelişmiş silah sistemleri ve zorlu deniz koşullarında manevra kabiliyeti gibi özelliklerle donatıldığına dikkat çeken Güleryüz, şu bilgileri paylaştı:
“Donanmamızın en uzun boylu ve en ağır deplasmanlı hücumbotu olacak bu platformda, yüksek yerlilik oranıyla üretilecek milli ve yerli silah sistemleri yer alacak. Bu proje, Türk savunma sanayiinin denizlerdeki caydırıcılığını artıracak ve tam bağımsız savunma sanayi hedefimize katkı sunacak.”
Uzun menzilli taarruz yeteneği ve sığ sularda operasyon kabiliyeti
Yeni nesil hücumbot; suüstü harbi görevlerinde düşmanın tespit ve teşhis imkanlarını zorlaştıracak şekilde bekleme ve gizlenme bölgelerinde görev icra edebilecek. Uzun menzilli güdümlü mermilerle taarruz kapasitesine sahip olacak gemi, gerektiğinde fırkateyn ve helikopterlerle koordineli operasyonlar da gerçekleştirebilecek.
Yeterli hava savunma sistemleriyle donatılacak hücumbot, düşük radar görünürlüğü, yüksek sürat ve manevra kabiliyeti, zorlu deniz koşullarında harekât ve atış yapabilme yeteneği ile dikkat çekiyor. Gemi inşasında ve donanım malzemelerinin temininde azami oranda yerli kaynak kullanılacak.