Eskocoat, doğru boya seçimi ve uygulamalarında uzman ekibiyle sizin için en olanı sunuyor.
Esko Marine ortağı ve Yönetim Müdürü Adem Kocadağ, marin boya konusundaki tecrübesi ve bilgisiyle Eskocoat Boya Danışmanlık Merkezi’nin sektöre sağladığı katkıları kaleme aldı.
‘‘Kazan-Kazan’’ felsefesini benimseyen Eskocoat Boya Danışmanlık Merkezi (Coating Consultancy Center-CCC) ile beklentileri karşılayan, bütçeye uygun ve verimli sonuçlar elde etmek mümkün.
Adem Kocadağ, kaleme aldığı makalede boya konusunda dikkat edilmesi gerekenleri, verimlilik/kazanç ilişkisi ve Eskocoat tarafından sunulan hizmetleri anlattı.
İşte Adem Kocadağ’ın kaleme aldığı o makale:
Gemi Yeni İnşa, Bakım Onarım, Seyir Bakım Boyalarında Doğru Seçim ; Verimlilikte/Kazançta Artış İlişkisi
Yaklaşık 1800 gemiye sahip Türk Sahipli Filomuzu ve Tersanelerimizde yapımı devam eden Yeni İnşa Projelerimizi baz aldığımızda, yapacağımız “Boya Seçimi” hem riskli hem de yüksek maliyetli bir tercihtir. Doğru firma/kişilerden, doğru yönlendirmeleri almaz isek, hem zamanımız, hem firmamızın prestiji, hem de paramız ziyan olur. Üstelik bazen öyle yanlış adımlar atarız ki, geri dönüşü pek mümkün olmayabilir ve bu bize çok pahalıya mal olabilir…Bu yüzden uzman bir ekiple çalışmak, uzmanlığa güvenip danışmak her zaman fayda sağlayacak, kazandıracaktır.
ESKOCOAT Boya Danışmanlık Merkezi (Coating Consultancy Center-CCC), boya konusunda her kademede ( Uygulama / Satış / Pazarlama / Satın Alma ) görev almış, konusunda uzman kurucular tarafından yönetilmektedir. Bu yüzden çözüm ortaklarımıza yapacağımız yönlendirmeler, sizin beklentilerinize ve bütçenize en uygun boya seçimini, en doğru şekilde yapmanız içindir.
Bu esnada boya seçiminin; mevsimsel etkiler, yapılacak yüzey hazırlıkları, uygulama fiziki koşulları, zaman, performans, bütçe, üretici garanti formları vb tüm kriterlerin “yalnızca sizi ve çıkarlarınızı” koruyacak şekilde yapılması gerekmektedir. ESKOCOAT Boya Danışmanlık Merkezi, tüm bu süreçlerde sürekli yanınızdadır.
Ortaya çıkan ihtiyaçların piyasa ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte büyümesi, ürün fiyatlarının önlenemez yükselişi, üreticilerin aşırı rekabete girmesi nedeniyle bazen “amaca uygun” seçimlerin dışına çıkıyor olmaları, danışmanlık sektörünün de gün geçtikçe kapsamını genişletmesine yardımcı olmaktadır.
Global ve rekabetçi piyasa kurallarına bağlı olarak; bulunduğunuz sektör ne olursa olsun, hangi pozisyonda olursanız olun, “alıcı-tedarikçi-danışman” farketmez, marketin büyümesi ve sektörde bulunan firmalara yeni firmalar eklenmesiyle beraber, müşterilerin elde tutulması ve firmanızla çalışmaya devam etmeleri için “farklılık yaratmanız”, “farklı olmanız” gerekiyor. Aksi taktirde eşitler arasında herhangi birisi durumuna düşüyorsunuz ki fiyattan başka kıyaslanacağınız bir kriter kalmamış oluyor. Dolayısıyla kendini geliştirmek ve büyütmek isteyen tüm firmalara “farklılık ve farkındalık” şart. ”Değişim ve Gelişim” bir arada geliyor. Boya özelinde bu farklılığı her ne kadar yeni çıkan ürünler yapıyor görünse de, ürünün bir “comodity” “meta” olmadığı ve hiçbir zaman olmayacağı deniz boya sektöründe, sizin farklılığı bilakis sahada/seçimlerinizde yapmanız bekleniyor, gerekiyor.
Peki nedir bu sahadaki farklılık?
Bu süreç, müşteri isteklerinin/beklentilerinin, problemlerinin profesyonel olarak analizi ile başlayan ve müşteriye özel “butik çözüm” önerileriyle devam eden ve en sonunda sahada mükemmel bir uygulama ile sona eren bir zincirdir…Zincirin her halkasının kuvvetli olması ve yatırımın geri dönüş süresi bazlı düşünülerek, planlanarak gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Özetle, müşterinin herhangi bir isteğine, yatırım yapacağı miktara bağlı olarak değişik çözüm önerilerinin sunulması ve bu çözümlerin değişik performans sürelerinin olacağından bahsediyoruz.
Sektörümüzde bu, müşteri profiline göre farklılık gösterecektir:
Yeni İnşa, Bakım Onarım, Yat Tersaneleri, Armatör Firmalar, Gemi İşletme Firmaları….
Benim şahsi fikrim ve kuvvetle savunduğum görüş, örneğin tersanelerimizin boya seçimi yaparken en önemli kriterlerinin “verimlilik” olması gerekliliğidir. Günümüzde çoğu tersanelerimizin de bu yönde çalışmalar yaptığını görmek sektörümüz açısından sevindirici olmakla beraber, takdir edileceği üzere, yüzlerce ürün seçiminden sorumlu bir departman ve/veya arkadaşımızın boya seçiminde “uzman” olması beklenemez…Zaten bu makale konusu boya seçiminin de yalnızca bir marka veya ürün seçiminden ibaret olmadığı, örneğin “Tüketim/Bütçe Kontrolü” nün önemli safhalardan biri olduğu aşikardır. Özetle olaya bütüncül/verimlilik bazlı bakmazsak, bir kriteri doğru yaptığımızı zannedip diğerlerinde hata yapma olasılığımız artacaktır.
“Verimlilik’’ten anlaşılması gereken basittir: örnek olarak bir tersane için seçeceğiniz boya, sistem ve dolayısıyla firma: istenen taş işçiliğini, yüzey hazırlığını, boya uygulama zaman ve maliyetlerini, kapalı alanları verimli kullanmanızı, müşteri memnuniyetinizi, projenin karlılığını, şirket imajınızı olumlu veya olumsuz etkileyebilecektir. Tüm bunlar “verimlilik” açısından bakıldığında “salt bütçe” kıyaslamasından daha önemli ve hayati kriterlerdir. Çünkü işlerinizi dolayısıyla tersanenizi uzun vadeli etkileyecek unsurlardır. Halbuki tersi, ekonomik “ucuz” diye kabul edilip satın alınan ürünler, size, zaman, işçilik, müşteri memnuniyeti, kazanç ve imaj kaybına mal olduklarında, ekonomik olmaktan çıkıp tam tersine tersaneniz/sizin için çok pahalıya mal olan seçimleriniz haline gelebilecektir.
Müşteriler her zaman kaliteyi ve performansı en yüksek alacakları veya alacaklarına “inandıkları” firmalarla çalışmayı isterler, seçmeye çalışırlar. İsteklerin ve beklentilerin de sonu olmadığına göre, firmalar sürekli kendilerini yenilemeli, nasıl daha verimli ve daha iyi bir firma imajı elde edecekleri konusunda devamlı çalışmalar ve aksiyonlar yapmalıdırlar. Aksi halde 3-5 yıl önceki taktiklerle veya yaklaşımlarla aynı başarıyı elde etmeleri mümkün değildir. Bu yaklaşım yalnızca servis veren/ürün tedariği yapan firmalar için değil tersaneler, taşeronlar ve hatta armatör firmalar için de geçerlidir. Armatör firma gemisini/filosunu rakiplerine ve günün gereklerine göre daha verimli işletmezse ya rekabet gücünü kaybedecektir ya da toplamda daha az kazancı kabul edecektir.
Boya seçimi, örneğin, armatör kazancına nasıl etki edebilir?
Gemi Boyaları yalnız estetik, antikorozif koruma, fouling önleyici…vs. değildir, tüm bunların bütünüdür. Örnek vermek gerekirse, şu anda yakıt fiyatlarının kademeli şekilde artmasının da etkisiyle global olarak kullanımı artan silikon bazlı ve/veya diğer gelişmiş fouling önleyici sistemlerle, armatörlerimiz, gemi tipine göre değişmekle beraber ideal şartlarda standard ürünlere kıyasla 4-6 %’ ya kadar yakıt tasarrufu sağlayabilmektedir.
Armatör firmalardan piyasadaki klasik/standard antifouling sistemlere göre, 60 aylık performans için, toplamda yaklaşık “iki kat” yatırım yapması beklenirken, bu gelişmiş sistemleri seçtiklerinde ve usulüne uygun uyguladıklarında yatırımın geri dönüş süresi gemi tipine göre değişmekle beraber 12-18 ay olmakta, kalan 48-42 ayda sözünü ettiğimiz 4-6 %’lık tasarrufları, sefer yakıt sarfiyatlarında görebilmektedirler. Özetle, tüm kriterler baz alınarak, tüm süzgeçlerden geçirilerek “amacına uygun” seçilmiş bir boya sistemi, aslında bir maliyet değil kazanç olarak geri dönebilmektedir. Tersi ise hem alımda hem uygulamada hem de operasyon sırasında, armatöre/işletmeciye çok büyük maliyetlere, hem de her aşamada katlanarak, neden olabilmektedir.
Düşünelim, yalnızca görünürde ekonomik “ucuz” yanlış seçilmiş bir boya bütçesi;
- Daha ilk aşamada tersanede yapılacak extra yüzey hazırlığı isterleriyle raspa ve uygulama maliyetlerinin,
- Kriterler doğru seçilmemişse kesinlikle boya bütçesinin
- Havuzda kalış süresinin,
- Sualtında ise yakıt tüketiminin,
- Su üstü ise bakım onarım masraflarının artmasına neden olacağı gibi;
- Bir sonraki havuz periyodunda yeniden ve yeniden, gereksiz ekstra yüzey hazırlığı, antikorozif ürünlerin alımı, zaman kaybı, gereksiz yüksek boya bütçesi vs gibi birçok tahmin edilemeyen, katlanan masrafları armatörün/işletmecinin sırtına yükleyecektir.
Bu ve benzer risklerin, sonuçlardaki farklılıkların, açıkça ortaya koyulabilmesi, kesinlikle profesyonel ve konusunda yetkin / uzman bir yaklaşımdan geçiyor. Özellikle gemi boyası gibi birçok değişkeni olan, ödenen bedele göre elde edilen olası düşük performansların tedarikçiler tarafından birçok ürün dışı nedene (bazıları haklı olabilir tabi ki) bağlanabileceği bir seçimde, kriterleri baştan masaya koymak, beklentileri çok açık dile getirmek, olası problemleri daha oluşmadan “pro-aktif” olarak çözmek ve “beklenilen performans süresi sonunda olası sorunların çözümlerine daha henüz boya anlaşması yaparken mutabık kalmak” kritik önem arz ediyor.
Gemi Boya sektörü “basit bir tedarikçi-alıcı ilişkisi”nin ötesinde değerlendirilmelidir, taraflar birbirlerine “Çözüm Ortağı” olarak yaklaşmalıdır. Çünkü boya salt bir meta değil, tam aksine Armatör, Tersane vb alıcıların kazançlarını direkt olarak etkileyen bir “çözüm” olmalıdır. Bu yaklaşım her iki tarafa da popüler tabirle “kazan-kazan” ı sağlayacaktır. Firmaların karşılıklı birbirlerini eğitmeleri, firmaların birbirlerini daha iyi anlaması, bu iş birliğinin verimliliğini kesinlikle artıracaktır.
Farklılık yaratmak isteyen ve devamlı gelişmeyi, verimliliği artırmak amacında olan ESKOCOAT Boya Danışmanlık Merkezi(CCC) de tam burada devreye giriyor. Bu anlamda değerli müşterilerimizden, çözüm ortaklarımız ve müşteri adaylarımızdan beklentimiz; bize, istek ve beklentilerini karşılamak ve bunu teknik ve saha uygulamalarıyla nasıl karşılayacağımızı anlatmak için, her projeleri için zaman ayırmalarıdır.
Sonuçta bu prosesten her iki taraf (danışmanlık alan-veren) da kazançlı çıkacaktır. İşin başında doğru planlama için zaman ayırmak, işin sonunda plansızlıktan dolayı zaman ve para kaybından her zaman daha doğrudur. Yeni gemi inşasında örnek ülkeler, Japonya ve Kore modellerinin başarı sırrı “planlama” ve her zaman ve sürdürülebilir “verimlilik artışı”ndan geçmektedir.
ESKOCOAT Boya Danışmanlık Merkezi(CCC) olarak Çözüm Ortaklarımızla, Yeni İnşa Boya Seçimi, Havuz Bakım Boyaları, Seyir Bakım Boyaları, Planlı Bakım Onarım, Performans Kontrolü & Değerlendirmeleri, Boya Performansına bağlı yapılacak aksiyonlar gibi uzmanlık konularımızda, boya seçim/alım süreci öncesi planlamadan başlayıp, satın alma, uygulama, performans takibi ve beklenen performans süresi sonunda elde edilen sonuca göre yaptırımlara kadar süren uzun bir yolculuğa beraber çıkacağız.
Takdir edileceği üzere, gemilerimizin, örneğin, havuz boya bütçelerinin hazırlanması ve bu bütçeye sadık kalınması, ancak ve ancak iyi bir ön çalışma, geniş çaplı bir ön araştırma, tüm kriterleri kapsayan geniş kapsamlı bir anlaşma ve operasyon esnasındaki ilgili, bilgili ve dikkatli bir bakım tutum ekip çalışması ile gerçekleşecektir.
Örnek 60 aylık performans beklenen bir havuz bakım boya değerlendirmesinde;
Boya konusunda, tam anlamıyla A’dan Z’ye her gemi için ayrı olmak üzere, butik, teknik analiz ve ihtiyaç çalışması yapılarak, sizlere fiyat, kalite, garanti ve performans takibi konusunda full paket bir hizmet sunulmaktadır. Geminin tüm ihtiyaçları aşağıda belirtilen süreç esnasında tespit edilerek, en verimli çözüm bulunmaktadır;
Ön Hazırlık: Tersane öncesi gemi üzerinde inspection yapılarak, gerekli boya analizinin, boya kondisyonunun ve gerekli touch up / full coat yüzeylerinin belirlenmesi.
Pazar Analizi ve Teklif: Pazar Analizi ve araştırmasının yapılarak, tekliflerin satır araları dahil ayrıntılı incelemesini yaparak, en kaliteli, en uygun(verimli) fiyatlı, ödeme koşulları ve garanti kapsamı en yüksek teklifin oluşturulmasını sağlamak ve gerekli pazarlık sürecini yürütmek.(Seçim kriteri yalnızca ürün fiyatlarından oluşmamakta, aynı zamanda ürün seçiminin neden olacağı olası tersane yüzey hazırlığı ekstra masrafları, uygulama zamanları vs tüm etkileri bütünsel olarak değerlendirilecektir.)
Armatör Adına Boya Enspektörlüğü: Uygulama sırasında armatör adına boya enspektörü olarak gerekli kontrollerin yapılması ve uygulama ile ilgili ortaya çıkabilecek aksaklıklar, gereksiz fazla boya kullanımı, sağlıksız uygulama koşulları gibi kontrolleri yaparak, aksi durumlardaki uygunsuzlukları düzeltmek ve müdahale etmek. Satın alınan boyadan maksimum performansın elde edilebilmesi için optimum uygulamanın yapılmasını sağlamak.
Performans Takibi: Uygulama ve tersane sonrası tercihe göre 6 ay veya 1 yıl gibi belirli periyodlar ile gemi üzerinde boya kondüsyon kontrolü yaparak, performans takibini sağlamak ve düşük performans durumunda claim açarak ve takibini yaparak, uygunsuzluğun giderilmesini sağlamak.
Garanti Uygunluk ve Olası Hasar(Claim)/Zayıf Performans Takibi: Bir sonraki tersane periyodu veya boya uygulaması öncesi tekrardan boya kondüsyonu kontrol edilerek, mutabık kalınan garanti şartlarına uygunluğunu tespit etmek, performans analizi yapmak, uygunsuzluk durumunda claim açarak gerekli maddi alacağın şirkete kazandırılmasını sağlamak.
Özellikle Claim konusundaki danışmanlığımızın bakışı ve yaklaşımı kesinlikle bir ceza olarak değil, tam aksine değerli müşterilerimizin çıkarlarını maksimum seviyede korumak için claim’e neden olabilecek durumlardan ve yaklaşımlardan tedarikçilerin daha en başta kaçınmasını sağlamaktır.Pro-aktif olarak olası sorunlar çözüldüğünde sonradan claim açacak bir sonuç başımıza gelmeyecektir.Amacımız, işbirliği içersinde tüm ilgili tarafların(tedarikçi-uygulamacı- müşteri) danışmanlığımızdan karlı çıkması, faydalarını maddi olarak da hissetmeleridir.
Yukarıda bahsetmiş olduğumuz gibi muhatap olduğumuz tüm bileşenler ile “kazan-kazan” felsefesi ile çalışmayı düstur edinmiş bir danışman firmayız.
Bu vesile ile tüm çözüm ortaklarımıza bol kazançlı, sağlıklı ve verimli günler diliyoruz.
Adem Kocadağ